Bazı günler,
Bazı günler,
Dünya dönerken,
Benim kafamı da yanına alır.
Sabah mı olmuş, günaydın. Olsun. Kırk yıldır sabah oluyor, ama ben bakışlarımın hala çocukluğum ile aynı olmasına çok şaşırıyorum. Kurduğum her cümle bana normal geliyor. Bugün beni sorgulamayın. Kafam dünyanın elini tutuyor çünkü, onunla beraber dönüyor, elimin klavyeye bastığını yazacağım.
Bazı günler,
Ay doğarken,
Beni de yanında saklar.
Ben o yattığım çirkin oğlanlara güvenmem, ay dururken. Bilirim çünkü beni bir şekilde üzerler. Yıllar mı geçmiş, günaydın. Allah beni üzenlerin evlerine ateşler salmış, yine de allaha bile güvenmem, orada ay dururken. Ben aya güvenirim. Sarılır bana bazı geceler. Yarabantı uzatır, olmayan elleriyle. Alırım. Bugün beni yargılamayın. Aklım ayda çünkü, onun arkasına saklanıyor, elimin klavyeye bastığını yazacağım.
Bazı günler,
Güneş batarken,
Beni de yanında batırır.
Sarı saçlarım turuncu olur aniden, elimde bir sigara belirir benim yakmadığım. Güneşin önündeki bulutları hep sana benzetirim. Seni bulutlara. Elimi tut isterim. Güneş batarken ben çok korkarım o yüzden güneşin batışını hep izlerim. Dünya bitiyor zannederim. Güneş batarken elimi tut çünkü her güneş battığında dünya bitiyor anlıyor musun. Bugün beni aramayın. Bugün güneş çok güzel battı aklım çıktı sona geldik diye, güneşle beraber saklandım, elimin klavyeye bastığını yazacağım.
Bazı günler,
Deniz dururken,
Beni de yanında dalgalandırır.
Ellerim buruşur ve senin hiç beni denizde görmediğini düşünürüm. Beni hiç, denizle görmediğini. Gülerken ağlamaya başlarım tıpkı denizler gibi, ağlarken gülmeye. Kıyıda oturup bana gülümse isterim. Bana bir bira söyle. Ben fazla açılırsam endişelen isterim, ama bana yine de gülümse. Topladığın deniz kabuklarını isterim, bana kolye yap. Ama hiç, öyle bir hayatımız olmadı ki bizim. Bugün beni ellemeyin, her yanım tuz ama sevilmek istiyorum, elimin klavyeye bastığını yazacağım.
Bazı günler, evin her yeri cümle olur ve ben toplayamam. Yerler, duvarlar, yastıkların altı, banyo, mutfak, her taraf cümle doludur. Saklanamam. Dalarım bazen bir elimde elektrik süpürgesi bir elimde domestoslu bez, ama halledemem. Nefes nefese kalır, bulduğum ilk halıya oturur ağlarım. Bak yine evin her yeri cümle olmuş. Gel, beni bu kafamdan kurtar.
Bazı günler,
Dünya dönerken,
Gel, beni bu kafamdan kurtar.
Comments
Post a Comment