Olur
- Vasatın sevgisine muhtaç kalacağıma yürüdüm gittim edebimle yalnız kaldım.
+ Peki memnun musun bundan?
- Evet.
+ Ama biraz yalnız gibisin.
- Ama bunlarla olacağıma yalnız olurum.
+ Kimlerle?
- Hiç. Bi tur daha yürüyelim mi?
+ Olur.
(Dolunaya baksana ne güzel ve keşke seni ne kadar sevdiğimi sana ve dolunaya anlatabilseydim. Sırf bu dünyada var olduğun için bile yalnız hissetmediğimi mesela, sana söyleyebilseydim. Yapmak istemediğim işleri, kendime alamadığım çiçekleri, buraya gelene kadar üzüldüklerimi, ne kadar çok güldüklerimi, hatta hangi yemekleri sevdiklerimi, bi sabah çalan saate küfredişimi, sevdiğim şarkıları, kendi hayatımı bi kenara bırakışları, her şeyi anlatabilseydim keşke sana.)
- Benim için fotoğrafını çeksene
+ Neyin?
- Dolunayın işte.
+ Olur.
- Olur mu gerçekten.
+ Neden olmasın. Bi tur daha yürüyelim mi?
- Olur.
(Ağaçlara baksana ne güzel ve keşke seni ne kadar sevdiğimi sana ve ağaçlara anlatabilseydim. Bir tane dal elimden tutsaydı misal ve cesaret verseydi bana, sana, ikimize, hepimize. Bir yaprak kadar rahat ve gönlü geniş olsaydık keşke. Anlatabilseydik şuna incinirim, buna kırılırım, ben buna çok ağlarım. Haberleri izleyemem, rastgele film seyredemem, öylesine müzik dinlemem, her şeyi anlatabilsem keşke sana.)
+ Bana da bi sigara yaksana.
- Gerçekten mi?
+ Gerçekten.
(Denize bakalım mı deniz ne güzel ve keşke seni ne kadar sevdiğimi sana ve denizlere anlatabilseydim.
Olur.
Bi tur daha çok gülelim mi?
Olur.)
Olur cidden
ReplyDelete