Beni tut bu dünyada.

Senden bir şey isteyebilir miyim? Merhaba. Beni her, beni hiç.

Beni her gördüğünde beni hiç görmemişsin şimdiye kadar gibi davranabilir misin mesela?

Mesela bana deme ki ben de hep mızmızlanıyorum sana, değil, öyle değil, sen lütfen bil ki biz ilk kez bu akşam gülümsedik birbirimize ve sen ne anlatırsan anlat ben sabahlara kadar dinlerim. Ama ben istiyorum ki bu önümüzdeki yüz yıl böyle olsun. Sen anlat ben dinlerim. Bana bir şeyler anlat. Beni insanlıkla bir tutma. Beni onlarla beraber anma. Beni geçmişle. Ben hep, ben hiç, ben hep sanki sadece bu akşam var olmuşum gibi hayatında. Bana bir şeyler anlat.

Beni her gördüğünde her sabah birlikte uyanıyormuşuz gibi davranabilir misin mesela?

Sen uyanınca kahve içersin de mesela, herkes de uyanınca kahve içiyor diye yargılama, beni al, beni tut, beni ayır bi kenara. O bir şeker atar kahvesine de mesela. Sabahları konuşmaz, akşamları da konuşmaz, aslında hiç konuşmaz de kahkaha at hatta. Beraber dalga geçelim onlarla. Benim yanımda susmuyor de  ama sadece içinden, onlara. Ama beni çizme, beni yazma, beni tut sadece, bu hayatta.

Beni her gördüğünde bu akşam ilk kez çıkıyormuşuz gibi hissedebilir misin mesela?

Hiç bilme kaç tane bira içebilirim bi oturuşta, tahmin bile edeme, belki 7 belki 3, belki bir küçük rakıdan sonra 3. Beni tahmin edeme, bana sarıl sadece, 7 ya da 3 ne fark eder de. Beni yargılama, beni sorgulama, beni hesaplama. Ben de seni hayal kırıklığına uğratmam inan. Beni eve bırak sadece. Seninle birlikte.

Beni her gördüğünde beni çok özlemiş gibi davranabilir misin mesela?

Her gelişinde kucak dolusu çiçekler ve gülüşlerle. Hep rüyanda beni ve seni mutlu, umutlu görmüşlüklerle. Gün batışlarıyla dolunay doğuşlarıyla. Yeni ayı bildim diye benimle gurur duymanla. Koluna girmemle, elimi tutmanla. Seni sevmemle hep gurur duy. Beni sevmenle. Beni her, beni hiç. 

Beni tut bu dünyada.