Canımı hissetmiştim



"Bir ışık açık kalsın
Son devrildiğimde yüzüm toprağa tozlu tozlu çarparken burnumdan giren saçılmış kuru tuzlar genzimi tıkamıştı. Bir gözüm seyirirken, genzimden göğsüme inen sızı ciğerimi şişirmişti.
Canımı hissetmiştim"
Güneş sırtıma bir anne gibi dokunurken uyandım. Dün gece ayın battığı yerin tam tersinden sakince doğarken göz göze geldik. Aslında beni pek de umursamıyor gibiydi, dünya üzerinden yürüyüp giden milyonlarca insana yaptığı gibi. Saçımı okşuyor, sırtımı seviyor, bana gülümsüyor ama umursamıyordu.
Ayağa kalkmaya çalıştım, önce diz çöktüm, sabaha kadar üstüme vuran dalgalar yüzünden burnum bile ıslaktı, sonra biraz havladım, eğlence olsun diye, acıkmıştım, ağlıyordum, ya da ağlamıyordum da gözüm mü ıslaktı acaba, bilmiyorum. Oturdum, bileklerim uyuşmuştu, dizlerimi kendime çekip dalgalardan uzaklaşmaya çalıştım, dalgalar da gitmiş, deniz çarşafa dönüşmüştü gerçi, buraya neden gelmiştim.
Buraya derken bu yaşa yani, bu dünyaya, yoksa her dolunay bu sahile neden geldiğimi çok iyi biliyorum, kendimi bildim bileli, yani takribi 238 yıldır, her dolunay bu sahile gelir ve ölmeye çalışırım. Uzaksam hayalimde uzanır yatakta boğulurum, yakınsam yürür, yüzerek boğulurum, ortada bir yerlerdeysem ne yapacağımı bilemeyip elma yerim. Ne yapacağımı bilemediğimde elma yer ve bir yerlerden kovulurum. Dün gece yakındım. Yine yürüyerek sahilimi buldum, biliyor musun, hava gündüz 50 derece bile olsa gece sahilin kumları buz gibi olur, sandaletlerimi çıkardım, denize fırlattım, yürüdüm sonra, çok yürüdüm, sonra yüzdüm, saatlerce yüzdüm böyle, yüzmeyi unutmaya çalışarak. Unutacağımı umarak.
Olmadı.
Dünya üzerinde canımızı ilk annemizin karnında hissettik ya hani, elimizin kolumuzun hiç bir yere değmediği bir andı o, uçar gibi, ikincisi işte denizdi, elim kolum sadece yaşama can veren suya dokunuyordu o kadar, uçar gibi, canımı hissetmiştim.
Bugün de
kendimi
öldürmemiştim.

*Cem başlattı ve o yazdırdı.
Sevgiler.



Comments

Popular Posts