Olsun.
Öğrendim ki sen, hiç bir gün batımında orada, benimle değilmişsin. Ben ikimiz o kayalıklarda oturuyoruz zannederken hep başka yerden esermiş rüzgarın, batarmış güneşin. Bulutları başka şeylere benzetirmişsin. Vapurlar çok uzaktan geçermiş. Olsun.
Duydum ki sen, hep başka odalara çiçekler gönderirmişsin, oralar hep bahar kokarmış. Ben, seni değil kimliğinde yazan adınla, annenin seni çağırdığı adınla bile bilirmişim. Odasını bahar kokuttuğun kadınlar yalnız sıfatından bahsederken. Olsun.
Gördüm ki sen, beni olanca yağmurdan bir saniye ile kurtarmıştın. Elimden tutup bulduğun ilk kapalı yere sokup bana bira bulman üç saniye falan sürmüştü, benim gözlerim dolmuşken. Olsun.
Sandım ki sen, beni anlarmışsın, bana gülermişsin, benimle uyurmuşsun, benim bu dünyada elimden tutarmışsın. Meğer benim ellerim yokmuş ve planlarım. Ve şarkılar. Olsun.
Ben sevmeyi bilirmişim yalnızca, böyle devam edeceğim.
Her şeyden haberim var, o köprüden atlamayacağım.
Comments
Post a Comment