Denizi neden çok severmişiz.

 

- Denizi neden çok severmişiz biliyor musun?

+ Neden?

- Çünkü annemizin karnından sonra hiç bir şeye değmediğimiz tek yer olabildiği için.

- Oha.

+ Di mi?

- Aynı annemizin karnı gibiymiş.

+ Oha. Bütün bu bilgileri nereden biliyorsun. 

+ Bu bilgi değil ki his. 


Dünya üzerinde hiçbir yere değmek istemiyordum ellerinden başka. Dünya üzerinde hiç bir yere dokunmak istemiyordum. Belki sebze pazarı, sana en güzel domatesleri ve taze maydanozları alabilmek için, o kadar. Dünyayı tuttuğum ellerimle sana dokunmak istemiyordum. 

Dünyaya dokunduğum ellerimle, seni sevmek, istemiyordum. 

Ben bi suya girip geleceğim dedim. Kendimi hiç bir yerde güvende hissetmiyorum. Belki suya girerim, her şey geçer. Ben de geleyim dedin. Belki ayağın taşa değer. Gülümserdim o esnada. Bazen o esnalar bir ömür boyu sürer. 

Sonra belki sıkılırdık kocaman denizlerden, inanır mısın böyle güpgüzel şeylerden sıkılma lüksü olan insanlar var. Sen bana inanırdın ve biz de hemen belki böyle insanlara dönüşürdük çünkü bir masalın içindeyiz diye. Hadi derdik gidelim. Başka yerlere.  

Başka bir suya giderdik buz gibi. Nehir varmış ve kocaman taşlar, ağaçlar ve köprüler. Hayran bakakalırdık, birbirimize bakar gibi. Deniz benim olurdu nehir senin. Ben denizimi bir tek seninle paylaşırdım sen o buz gibi nehri benimle.

Çantamdan bir elma çıkarırdım. Bir ısırık ben alırdım, bir tane sen. Dünya üzerindeki bütün sular bizim olurdu. Dünya üzerindeki bütün, gölgesi suya düşen ağaçlar. Bütün köprüler. Ve elmalar. Dünya üzerindeki bütün senler benim olurdu ve bütün benler senin. 

Allah mı elimizi tuttu derdim. Sevinçle.

Yok derdin. Sular. 

Gülümserdin. 

Senin bir gülümsemene allah'ı yakardım inan. 


- Denizi neden çok severmişiz biliyor musun?

+ Neden?

- Çünkü aynı annemizin karnı gibiymiş.

 




Comments

Popular Posts