Her şey olur.

S.a.

Elimde nergislerle gittim hayatımda aldığım en yıkıcı haberlerden birini almaya, bunu bilmiyordum tabi ki, bu haberi o an alacağımı yani, yoksa o haber kalbimin hep bir köşesinde onu duyacağım o anı  bekliyordu da işte, insan konduramıyor, ne yıkıcılığı, ne yıkılacağını, ne de bunun gerçekten olacağını.

Ama oluyor, her şey olur.

Ev sevdiğim gülümsememi giydim yani sahici olanı, günlük hayatta bunu kullanıyorum. Tüylü beyaz boğazlı kazağımı giydim ve beyaz ayakkabımı ve kırmızı rujumu. Bu kazağımı görseniz siz de seversiniz bu arada, bende bana sarılma hissi uyandırıyor her giydiğimde, alacağım en kötü haberi verme hissini asla oluşturmuyor. Hayata karşı kendimi böyle önlemlerle korumayı bırakıp artık silaha geçmem gerekiyor sanırım. Gerçek silah. Bana böyle bi haber mi verdin, tak tak tak ayağına sıkacağım, eve gidip ulan tüylü beyaz boğazlı kazak giyen insana bu haber verilir mi sadece sarılınır diye ağlayacağım yaşları çoktan geçmiş olmalıydım çünkü o yaş = beş.

Neyse oluyor, her şey olur.

Kafam dağınık biraz özür dilerim. Dağınık dediğim yerlere döküldü hep. Düz yürüdüm oysa, nergisleri verdim, kötü haberi aldım, samimiyetle gülümsedim, ayağa kalktım. Tansiyonum kalkmamış, düşmüş galiba, ya da çok kalkmış bilemiyorum şu an hipokratı skim, dünya sen bi karar, bi karar. Kapkara her yer sesler uğulduyor ben diyorum nereye gitti bu dünya demin buradaydı dönüyordu falan. Günlerce acillerde uyandım. Ama tutundum hayata ki hep tutunurum. Masaya, sandalyeye, biraya, sigaraya, suya, denize, kitaba, şarkıya ama asla birine değil. Sana asla değil bana bu haberi veren botokslu yabancı.

Fakat oluyor, her şey olur.

İnsana böyle bir haberi almaktan ziyade bu haberi kimden aldığı da ayrı dokunuyor biliyor musunuz. Yani şey işte, ben daha bu kişinin benim hayatımda ne işi vardı ya, kimdi la bu skik falan diye düşünme aşamasındayken bu kişinin bana kurduğu tek bir cümle ile artık benim ben olmadığımı masaya koyması aynı ana denk gelebiliyor.

Oluyor bu, her şey olur.

Sonra işte yürüdüm falan, yedi kat ellerden aldığım bir haberi en ama en yakınıma  söylemem bir tam günümü aldı, başka birisine söyleme imkanım o an bitti çünkü sadece bir tane gücüm kalmıştı ve onu da hayali arkadaşım Esra'da harcadım. Hayali arkadaşım bile dedi ki ben bunu biraz sindireyim şimdi konuşamıcam, benim aldığım benimle alakalı beni yıkan haberi? hdjgjhfgs O kadar haklı ki ve bunu dünya üzerinde sadece ben, hayali arkadaşım Esra ve beni yıkan anlayabilir.

Boş ver oluyor, her şey olur.

Denizler döküldü hep içimde biliyor musunuz dünyada bir tane bile deniz kalmadı, bütün sarılmalar uçtu gitti bulutlarla beraber, herkesin bir ailesi oldu ben bir ağaç altında tek başıma gülümserken, sonra o ağaç da gitti, inancım bitti ve tüm allahlar, gülümsemem gitti ve tüm leylaklar. Kırk yıl geçti ömrümden, yirmisi senden.


Çünkü yani, her şey olur biliyor musunuz, her şey geçer.

Sevgiler,

Özlem.


"Zor yılların sonunda, çok zor günün sonunda, anasının amında, karadeniz kıyısında, bir otel odasında, tek başıma, hala, hakkımı sana helal etmeye çalışıyorum. Bu hakkı, bu hayatı sana helal etmelik bir an, bir tavır, bir bakış, bir sebep arıyorum. Bulamayacak ama helal edeceğim. Boğazında kalsın."

"Bu hayat boğazında kalsın. Bundan sonra her rüyama girdiğinde bunu tanrıdan  bir kere daha dileyeceğim."