Sen anla.

 

Ben isterdim ki gel beni buradan al, buradan dediğim gerçek dünya. 

Çünkü burada iş konuşuluyor ve sadece iki bira içip kaliteli müzikler dinleyebiliyorum, sıfatlarım var ve fönlü saçlarım, yetişkinim ve öyle davranmak da zorundayım, rimelimin markası, çantamın kopçası, bir yan bakışım, yatırımlarım, belki yazlığım. 

Ben isterdim ki gel beni buradan al, buradan dediğim gerçek dünya.

Saçma sapan bir yere oturup tavuk kanat dövmesi yaptırmayı, kürsünün önüne kırmızı çizgi çekip geçemeyen sanığı öldürmeyi, arnavut ciğerini, o güzel peyniri, üzümün zamanını, kedinin yavşaklığını, sosisin nasıl pişmesi gerektiğini konuşalım. 

Ben isterdim ki gel beni buradan al, buradan dediğim gerçek dünya.

Çünkü burada neden evlenmediğim konuşuluyor mesela ve neden hayatı ciddiye almadığım, neden çocuk yapmadığım, neden kredi çekmediğim ve ev almadığım, maaşım ve emekliliğim, arabamın markası, telefonumun hafızası, kaç çalışanım olduğu, ve onların maaşı. 

Ben isterdim ki gel beni buradan al, buradan dediğim gerçek dünya.

Eve gidene kadar soner sarıkabadayı dinleyelim, sen bana hiç soru sorma. Ama ben cevaplayayım yine de, çünkü öyleymiş diyeyim, koluna sarılayım sen anla. Çünkü evim yokmuş, kredi çekememişim, arabadan anlamazmışım, çocuk yapamamışım, telefonumun markası skimde değilmiş zaten bilmezmişim, çalışanım yokmuş ve rimelimin markası, ama öyleymiş diyeyim çünkü öyleymiş. Sen anla.

Ben isterdim ki keşke seni arayabilseydim, deseydim gel beni bu dünyadan al, rüyalarımıza götür.