Çocuklar gibi



Rüyamda dünyamız üzerinde yeller esiyordu ve ben neyin peşindeydim biliyor musunuz? Yok, yeller esmiyordu bu arada, her yerden dumanlar yükseliyordu, baktığım her yerden. Dağların üstünden, ağaçlardan,  denizlerden, her yer dumandı göz gözü görmüyordu. Güneş doğmak bilmiyordu. Herkes, hepimiz koşarak bir yerlere kapatmaya çalışıyorduk kendimizi, ben de hüngür hüngür ağlayarak bi yerlere koşuyordum, bu çocuklara bıraktığımız dünyaya bakın diye diye, ağlaya ağlaya. Bir tane binaya girdim kocaman bir bina, plaza gibi, hiç sevmem plazaları. Dolaşmaya başladım içerde, içeri dumanlar isler çamurlar giriyordu, bir yandan camları kapatmaya çalışıyordu yüzleri is kaplı insanlar. Ve rahatlardı da. Kabullenmiş, sakin, ben gibi canhıraş ağlayan yoktu mesela. Bi balkonda duranları aniden duman basıyordu, içeridekiler hop kapıları üstlerine kapatıp npblrz falan diyorlardı. O balkondakilere noldu, noldu onlar öldü. Ağlayıp duruyordum. Her şey çok korkunçtu. Bi tane merdiven buldum kendime, azcık oturdum. Dedim nefes al. Alabiliyorken al, mavi bir gökyüzü düşün, eski berrak denizleri, güneş doğardı eskiden gökyüzü hep karanlık değildi. 

Sonra bi el dokundu omzuma. Dedi ki "O kadar sa sıkma canını, güzel günlere aklı başında birileri kalsın." 

Dedim tamam. Güzel günler gelecek mi yani.

"Bana bi pijama bulsana" dedi "Azcık uyuyacağım."

Rüyamda dünyamız elden gidiyordu ve ben pijama arıyordum. Azcık uyusun diye. Dedim ki evde vardı. Yeni de sermiştim mis gibi kokuyordur şimdi sevinir. Buradan çıkar gider alırım, dışarı çıktım, evim nerede, bu sokak neresi, her yer tanınmaz halde ama yürüdüm de. Çok yürüdüm. Bi tane araba buldum ona bindim, biraz gidip teşekkür edip indim, biraz yürüdüm. Evimi buldum ve serili çamaşırları. Dünyayı çamur ve is kaplamıştı ama askıdaki pijama nasılsa tertemiz mis gibi kokuyordu, aldım, sırt çantama attım. Dolaptan buz gibi su içtim. Su içebildiğime sevindim. Sonra tekrar buldum onu. Merdivende oturmuş beni bekliyordu. 

Dedim geldim. Peki güzel günler de gelecek mi.

Gel azcık uyuyalım dedi. Sen kalbini hep ferah tut.

Bir daha da gözümüzü açamadık, ya da cennette uyandık, fark etmez. ben kalbimi hep ferah tuttum, o da hep omzuma dokundu. 


https://www.youtube.com/watch?v=OZ-W9sKJKHg

Comments

Popular Posts