Ütü, Nevresimler ve Perpa

 

Kedilerin apartmanların önünden geçerken sokaktaki bütün apartmanların sırayla sensörlü ışıklarını yakarak o kuyrukluya amade olmalarının ve cem adrian'ın aslında çok metalik gibi sesiyle aşırı duygusal şeyler söylemesinin masaya koyduğu zıtlığın ve her şey olur hissinin hoşuma gittiği bir gecedeyim. Gökyüzünde bulutlar gökyüzünde bulutlar varmış gibi davranıyor ve bu çok güzel bir şey.

Dün gece bir arkadaşım mutsuzum sana geleyim mi yazmış ve saz gibi hayatım nedeniyle uyuyakaldığımdan görmemişim. Uyandığım an görüp şey yazdım, sucuklu yumurta yapalım mı. Sucuk sevmem çok, yumurta da. Ama işte aniden, o esnada, aklıma başka bir şey gelmedi, günlerden ne dedim, dedim pazar, dedim pazarları normal bir dünyada ne olması gerekir, dedim sucuklu yumurtalar. Okey dedim hallediyorum hemen. 

Marketlere gittim merhaba yeşillikler, lütfen üzgün olan arkadaşlarımı iyileştirir misiniz. Çünkü ismini zikretmek istemediğim bir ülkede yaşamaktayız ve mütemadiyen sırayla ve sırasız, çok ve az, her şeye ve bir şeylere. Sürekli üzgünüz. Biz sürekli üzgünüz. Biraz da ızgara zeytin verir misiniz çünkü hiç derdimiz yokmuşcasına ızgara zeytin falan sormaktan çok hoşlanıyoruz. 

Sonra dün gece yine bir yerlerde üzülürken gördüğüm ama kendi üzgünlüğümden saçını sevemediğim başka bir arkadaşımı arayıp onu uyandırdım. Şarkı söyleyerek. Sanki her şey yolundaymış gibi yaparak. Sanki her şey yolundaymış gibi yapmak bazen işe yarıyor ve lütfen siz de buna inanır mısınız. O da misal bir pazar günü şarkı söyleyerek uyandırılıp kahvaltıya çağrılınca her şey yolunda sandı hemen keriz. Aaaa tamam geliyorum dedi. Ekmek al gelirken dedim çünkü üzgün arkadaşlarımızın saçını sevemediysek onlara fazla bir şeyler yüklememeliyiz bence, ekmek alsınlar, çayı demlesinler yeter. Kapya biber maydanozla yakışıyor muydu ya diye ben düşünürüm, limon yoktur şimdi bunların evde diye de ben derim. Yani hep ben derim manasında demiyorum. Yarın da ben halıya yatıp ambulanssss diye ağlarken bunlardan biri gelip sakince müzik açar. Ben iyileşirim. Bu kısım çalıntı olacak ama birbirimize moraller ve vitaminler vermemiz gerekiyor gerçekten. 

Sonra biraz sucuklu yumurta yeriz, gökyüzüne bakarız, birimiz bir şeye çok üzülmüş ve gözleri dolmuşken ben şşşht lan aşaadan geçenlerin kafasına erik atalım mı derim salak salak güleriz. Sonra evlerimize dağılırız yine üzgün ama mutlu gibi. Sakin gibi. Eve giderken yüzümüze güzel bir rüzgar çarpar. 

Yeri gelir sen benim ütümü yaparsın ve hayatta her şey sadece o anı sevmekle ve istemekle alakalıdır,  yeri gelir ben hepimiz için perpa'ya gidip hepimiz için para kazanmaya ve buna rağmen intihar etmemeye karar veririm, yeri gelir başka birimiz nevresimlerin ucundan tutar. Ve bir bakmışsınız ki hayatta kalmışız. Sevgiyle hem de. 

Bu hayatta hayatta kalmayı, sevdiğimiz insanlara aç mısın diye sormayı, aniden sevdikleri şarkıyı açmayı ve onlara çiçek almayı hiç küçümsemeyelim bence. 

Çünkü hayatta kalmak bir süper güçtür. 


Comments

Popular Posts